“Küba aşılarına uygulanan ambargo ağır bir insanlık suçudur”
Küba’nın geliştirdiği ve ilaç tekellerinin ürettiğinden çok daha ucuza mal olan COVID aşısı, ABD ambargosu nedeniyle ihtiyacı olan ülkelere ulaşamıyor. ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, geçtiğimiz hafta olası salgınlara karşı alınacak önlemleri konuşmak üzere bir araya gelen Dünya Sağlık Örgütü’nü ambargonun kaldırılması için davette bulunmamakla eleştirdi.
Bir gün yazarı Gürsal Köksal, iki yıl önce Birleşmiş Milletler’in 29. Genel Kurulu’nda 193 ülkeden 184’ünün ambargonun kaldırılması yönünde oy kullandığına dikkat çekti. 19 salgınıyla mücadeleyi olumsuz etkilediği yönündeki tespit, Amerikan politikalarına karşı çıkan bir kaynaktan değil, ABD’nin en etkili medya organlarından biri olan Washington Post’tan geliyor. o yazdı.
Köksal’dan “Küba’nın aşısı insanlığı bir sonraki pandemiden kurtarabilir ama!” başlıklı yazısında Küba’ya uygulanan ambargonun kusur değil, insanlık suçu olduğunu belirtti. Köksal’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Üç yıl önce başlayan ve tüm dünyada 15 milyon insanın ölümüne neden olan COVID-19 salgınına karşı ilk aktif aşıyı geliştiren ülkeler arasında yer alan Küba, Venezuela gibi ülkelere aşı gönderdi. , Meksika, Vietnam, Suriye, Nikaragua, Beyaz Rusya ve İran ambargoya rağmen bu ülkelerin salgınla mücadelesine büyük katkı sağladı.
ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin olumsuz yaklaşımına rağmen, Afrika ve Güney Asya’nın yoksul ülkelerinin, Küba’dan alabilecekleri ve uluslararası aşılardan çok daha ucuz olan aşı ile halklarını yaklaşan salgına karşı hazırlayabilecekleri açıktır. ilaç tekelleri üretiyor. Ancak ambargonun kaldırılması veya hafifletilmesi için yapılan davetlere kimse kulak asmıyor. Geçtiğimiz hafta olası pandemilere ilişkin önlemleri görüşmek üzere Cenevre’de toplanan Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Küba’nın biyoteknoloji endüstrisi üzerindeki kısıtlamaları gevşetme davetinde bulunmamasını eleştiren Amerikan gazetesi, bu durumu ‘hata’ olarak değerlendiriyor.
Bunun sadece bir ‘hata’ değil, ağır bir ‘insanlık suçu’ olduğu âdettir…
SUÇ HATA DEĞİL
ABD’den daha ilerici olan Batı Avrupa demokrasileri de bu suçun suç ortağıdır, ancak bu ülkelerdeki demokratik kamuoyu bu suçla mücadele için aktif bir zemin oluşturmamaktadır.
İnsanlığa yakışır en adaletli sistemin sosyalizm olduğunu tespit etmiş olan düşünürlerimiz, yönetenlerin yönetemediği, yönetilenlerin yönetilmek istemediği tarihi dönemlerde devrimlerden sonra kurulmaya çalışılan sosyalizmlerin çoğunlukla sosyalizm olduğunu söylemişlerdir. eskisi gibi”, gerek devrimin yaşandığı ülkede gerekse dünyanın gerici çevrelerinde her türlü engelle, sabotajla ve açık savaşla karşı karşıyadır. Nelerle karşılaşacaklarına dair tahminlerini çoktan yazmışlardı… En başından beri gericilerin ne kadar acımasız olabileceklerini, sosyalizmin başarısını engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını biliyorlardı, bu yüzden bu durum ‘şaşırtıcı’ değil. ‘ hiç… ‘Dayanıklı dış politika’ masallarını her fırsatta gündeme getiren, transatlantik ittifakı ülkelerinin ikiyüzlülüğünü ispatlayan bu durumun, yoksul halka karşı ağır bir suç olduğunu her fırsatta hatırlatmak gerekiyor. yeni pandemilerle karşı karşıya kalabilecek dünyamızın.
ABD’nin bu konuda olumlu bir tavır almasını beklemeye gerek yok. Çünkü bunu yapmak, bu ağır suçu itiraf etmek anlamına gelecektir…” (HABER MERKEZİ)